Değerli Meslektaşlarımız,
Kuru iğneleme tedavisi son yıllarda sık konuşuluyor olsa da tıp alanında yeni bir uygulama değildir. İğneleme ile ilgili ilk bilimsel yayınlar 1970'li yıllarda yapılmış olup, 1977 yılında Wall ve Melzack tarafından kapı-kontrol teorisinin ortaya atılmasıyla bilimsel temelleri şekillenmeye başlamıştır. Kas-iskelet sistemini ilgilendiren birçok hastalığın tedavisinde uygulanabilen kuru iğneleme yan etkisi olmayan, tedavi edici ve zararsız bir yöntemdir. Hekimlere sağladığı pratiklik, zaman kaybının önlenmesi, hastanın ilaca olan ihtiyacını azaltması, gereksiz istenen manyetik rezonans görüntüleme ya da bilgisayarlı tomografi gibi tetkiklerin neden olduğu insidental bulguların önüne geçmesi başta olmak üzere sayılacak birçok farklı avantaj ve üstünlükleri vardır. Kuru iğneleme tedavisinde, son yıllarda ultrasonografi kullanılarak yapılan iğneleme enjeksiyonları literatürde yerini almaya başlamıştır. Kuru iğneleme tedavisinin olmazsa olmaz değerlendirme yöntemlerinden birisi olan yüzeyel ve derin palpasyon muayenesine ek olarak ultrasonografi cihazı kullanmak, hem tanı koymak hem tedaviyi planlamak için eşsiz bir metoddur. Palpasyon yöntemiyle parmak uçlarını bir göz gibi kullanan hekimler, son 20 yılda kullanımının giderek yaygınlaşması nedeniyle ultrasonografi cihazlarını muayene ve tedavilerin bir parçası haline getirmişlerdir. Ultrasonografi ile sorunlu bölgeyi görüntülemek, doğru yere ve doğru derinlikte iğneyi batırmak, hem tedavinin etkinliğini artıracak hem de gelişebilecek yan etkileri minimize edecektir.
Ülkemizde kuru iğneleme üzerine yazılmış ne türkçe ne de çeviri bir kitap bulunmamaktadır. Ayrıca kuru iğnelemenin ultrason rehberliğinde nasıl yapılacağına yönelik bilgiler de sınırlıdır. Bu bağlamda, ülkemizde başta fiziyatristler olmak üzere kas-iskelet sorunlarıyla uğraşan tüm hekimlere sunacağımız bu kitap önemli bir boşluğu dolduracak ve yazılacak diğer kitaplara öncülük edecektir. Kas-iskelet sistemi hastalıklarıyla ilgilenen ve girişimsel yöntemleri tedavinin bir parçası olarak kullanan tüm hekimlerin başucu kitabı olacağını düşündüğümüz bu eseri sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu kitabın, asistan ya da uzman tüm rehabilitasyon hekimleri başta olmak üzere tüm sağlık profesyonellerinin yolunu aydınlatacak bir rehber olmasını diliyoruz. Akademik yaşamımızın en değerli ürünlerinden birisi olan bu kitabın yazılması esnasında bizlere anlayış ve sabır göstererek gerekli zamanı kazandıran ailelerimize teşekkür ediyoruz.
Bu kitabın yazılması için bizlere ilham veren hastalarımıza; ayrıca teşekkür ediyoruz. Bu projede emeği geçen herkese sonsuz şükranlarımızı ve minnetlerimizi sunarız.
Saygılarımızla.
Editörler
Doç. Dr. Mustafa Turgut Yıldızgören
Uzm. Dr. Fatih Bağcıer