İnsanların beslenmesinde hayvansal proteinlerin önemi her zaman devam
etmektedir. Hayvansal proteinlerden et ve sütün en önemli kaynağını sığırlar
oluştururken, koyun ve keçiler de bu kaynağın oluşmasında önemli paya sahiptirler.
Ülkemizde 2018 yılı itibari ile yaklaşık 35 milyon koyun ve 11 milyon
keçi bulunmaktadır. 2018 yılında süt üretiminin %3.58’ini koyunlar ve %4.90’ını
keçiler üretmişlerdir. Kırmızı et üretiminin ise %9.65’i koyunlardan ve %1.36’sı
keçilerden sağlanmıştır. Ülkemizde artan kırmızı et gereksinimi sığırlardan başka
koyun ve keçilerden sağlanabilir ve bu oranın toplamı %20’leri aşmalıdır. Çünkü
dünyada kırmızı etin sığırlardan sonraki en önemli kaynağını domuzlar oluştururken,
ülkemizde bu alandaki desteği koyun-keçinin sağlamasıyla bu türlerin
önemi daha da artmaktadır. Koyun ve keçiler, sığırlara göre gebelik süresinin
kısa olması ve bir batında birden çok yavru doğurması nedeni ile hayvansal besin
taleplerini daha kısa sürede karşılayabilirler.
Koyun ve keçiler merayı en iyi değerlendirmekte, kurak şartlarda hayatlarını
ve doğurganlığını devam ettirebilmektedirler. Ülkemizin coğrafi ve iklim şartlarını
göz önünde bulundurduğumuzda bu hayvan türlerinin önemi artmaktadır. Üstelik
gittikçe artan küresel ısınma kaygısı, gelecekte bu hayvan türlerinin ülkemiz
için stratejik önemini daha da artırabilecektir. Son yıllarda bu hayvan türlerinin
ürünlerine talep yine artmaya başlamış ve sütçü Saanen keçi ırkının daha fazla
yetiştirilmesine yol açmıştır.
Ülkemizde çiftlik hayvanları hekimliğinde görev yapan meslektaşlarımızın
sığırlardan sonra en çok ilgilendikleri hayvan türleri koyun ve keçilerdir. Koyun
ve keçi sağlığı ile ilgili kaynak kısıtlıdır. Bu düşünce ile pratiğe yönelik olarak ilk
baskısı 2013 yılında yapılan "Koyun ve Keçilerin İç Hastalıkları” kitabına meslektaşlarımızın
ve öğrencilerimizin ilgisi olmuştur. Günümüzde bilginin hızla geliştiği
ve birçok yeniliğin olduğu bu alanda kitap yaklaşık 80 sayfa geliştirilerek
bütün konular güncelleştirilmiştir. Kitabın ikinci baskısında yeni konulara da yer
verilirken, özellikle birçok hastalık ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Özel sağaltım
ve sürü sağlığı bölümleri ayrıntılı bir şekilde genişletilmiştir. Ayrıca hastalıklarla
ilgili fotoğraflar konunun içinde verilerek bir bütünlük oluşması sağlanmaya
çalışılmıştır.
Kitapta kontrollere rağmen gözden kaçan yazım hatalarını hoşgörü ile karşılayacağınızı
umarım. Kitabın meslektaşlarımıza, meslektaş adaylarımıza ve ülkemiz
koyun ve keçi sağlığına yararlı olmasını dilerim.
Saygılarımla
Bursa, Ağustos 2019
Prof. Dr. Hasan BATMAZ