Son yıllarda kronik hastalıklardaki artış, değerlendirme alanında, yerleşik geleneksel tıp yöntemleriyle birlikte, belirli hastalık süreçlerinin nedenlerinin daha iyi anlaşılmasına yol açacak yeni yaklaşımları gerektirdi. 1975’te Viyanalı histoloji ve embriyoloji profesörü Pischinger, homeostaz sistemi hakkındaki bulgularını sundu. O zamandan beri, insanın son derece bağlantılı, enerjisel olarak açık bir sistem olduğu şeklindeki bütüncül görüş vazgeçilmez hale geldi. Virchow’un hücresel patolojisine göre, hastalığa belirli hücre veya organlardaki patolojik değişiklikler neden olur. Bununla birlikte, patolojik sürece ilişkin bu görüş artık yeterli değildir. İlgi odağı artık küçük kronik stres bölgelerine kayıyor; böyle bir bölgeye bozulma alanı (Almanca: “Störfeld”), odak bozukluğu veya odak denir.
Semptom göstermemeleri nedeniyle genellikle ihmal edilen bu odaklar, hücresel, doku, hümoral ve nöral düzeylerde hareket ettikleri için uzun yıllar uzak organlarda hücre hasarına yol açabilir. Bu nedenle, bir odak hastalıklı bir sürecin ana merkezi olarak kabul edilir.
Hem genel hem de özel tıpta terapötik başarısızlığın yüksek oranı, bu tür rahatsızlık alanları hakkında bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bir klinisyenin uyguladığı tıbbi uzmanlık veya tedavi yöntemi ne olursa olsun, uzun vadeli başarı ancak bir hastalığın olası tüm nedenleri düşünüldüğünde ve kapsamlı önlemler alındığında elde edilir.
Elinizdeki kitap, odakların tanımlanması ve tedavisi için pratik bir rehberdir.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!