Ben de holistik tıbba inanan diğer hekim arkadaşlarım gibi zihin, beden ve ruhun bir bütün olarak sağlıklı olması gerektiği, birindeki herhangi bir sorunun diğerini etkilediği, tedavi edilirken bu üç insan bileşeninin birlikte değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu kitabı yazarken yaklaşık 30 yıllık akupunktur tecrübem sürecinde öncelikle kendimin ve bunun yanı sıra eğitim verdiğim akupunktura gönül vermiş hekim arkadaşlarımın merak ettiği, tedavide ihtiyaç duyduğu, öğrenmek istediği konuları derlemeyi hedefledim.
Akupunkturun bazı hastalıkları tek başına küratif tedavi edebildiğini, bazı hastalıkların tedavisinde büyük katkı sağladığını, bazı hastalıkların ise akupunktur ile tedavi edilemeyeceğini tüm hekim arkadaşların göz önünde bulundurduğuna inanıyorum. Akupunktur mucizevi bir tedavi yöntemi değildir. Ancak akupunktur uygulama becerisini elde etmek ve geliştirmek bize hastalıklarla mücadelede güçlü bir silah daha kazandırmaktadır. Bu kitapta eksiğiyle kusuruyla ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalıştığım akupunktura yardımcı olan uygulamalar ise yerinde, zamanında ve uygun bir şekilde kullanıldığında akupunkturun etkisini güçlendiren yöntemlerdir.
Bu kitapta anlatılan akupunktur yardımcı uygulamalarının dışında bazı hastalıklarda mutlaka diyet düzenlemesi, egzersiz, ergonomik düzenlemeler, psikolojik destekler, fitoterapötiklerin de kullanılması gerekmektedir. Bu uygulama konularında da yeterli bilgi ve beceriye sahip olan hekimler tedavilerinde daha başarılı sonuçlar alırlar. Ayrıca hekimin olumlu ve olumsuz yaklaşımları, davranışları, mimikleri, sözleri de hastaya yansımakta ve tedaviyi olumlu veya olumsuz etkileyebilmektedir. Hastanın hekime ve tedaviye güvenmesi ve o tedavinin kendisine yararlı olacağına inanması da tedavi başarısında olumlu yönde etki göstermektedir. Hastanın hekime ve tedavisine güvenmesini sağlayacak olan hekimin yaklaşımıdır. Bunu sağlamak için ilk görüşmede hastayla kendisini önemsediğimizi ve hastalığını ciddiye aldığımızı gösteren sıcak ve güven veren bir etkileşimin yanı sıra, hastanın şikayetlerini ve hikayesini dikkatle dinlemek, yeri geldiğinde bunlar hakkında açıklamalarını genişletici sorular sormak, dikkatli, ayrıntılı ve yeterli bir muayene yapmak, tetkikleri ciddiyetle değerlendirmek, hastaya hastalığı ve uygulayacağımız tedavi yöntemi/yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgi vermek ve tedavi için iznini almamız gerekmektedir. Ayrıca uygulayacağımız tedavi sürecinde kendisinin neleri yapması, neleri yapmaması, nelere dikkat etmesi gerektiğini de anlatmalıyız. Tedavinin başarılı olması için hastanın tedaviye bedenen, ruhen ve zihnen hazır olması ve bu üç unsuruyla tedaviyi ve kendi üzerine düşenleri yapmayı kabul etmesi gerekir. Ben hastama bu şekilde yaklaşırım, kendisi bizzat tedaviyi isteyen ve kabul eden hastayı tedaviye alırım. "Eh, hadi bakalım, bir de senin tedavini deneyelim” şeklinde yaklaşımı olan bir hastayı tedaviye almayı kabul etmiyor, bu şekilde yaklaşan bir hastada tedavinin başarılı olacağına inanmıyorum.
Titiz ve özenli bir şekilde hasta değerlendirildikten sonra doğru bir tedavi planlaması ve uygun tedavi modalitelerinin kombine edilerek kullanılması tedavinin başarısını belirgin bir şekilde artırmaktadır. Akupunktur ile birlikte bu kitapta anlatılan ek uygulamaların doğru bir şekilde, yerinde ve zamanında kullanılması yüz güldürücü sonuçlar sağlamaktadır. Paylaştığım bilgilerin hekim arkadaşların tedavilerine katkılar sağlaması ve bilgi okyanusuna bir damla daha eklenmiş olması dileğiyle…